show

25 Nisan 2011

23 NİSAN







Bu sene sorunsuz olarak etkinliğe katıldı Kıvanç bey :))) .Büyüdü ya...Görev bildi. ..Bu sene Kafkas yöresinden oynadılar. Serap öğretmenimizde bu bıcır bıcır, aktif dozu yüksek çocukları ekip haline getirmek için çok çaba gösterdi. Tahminlerimin üstünde bir performans ile güzel bir oyun çıkardılar...Tüm emeği geçenlere minnettarım.
Tüm çocukların Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramını kutluyorum.

24 Nisan 2011

GALİBURU

Çok ilginç ve bir o kadar da faydalı bu bitkinin adı GİLABURU...İş arkadaşım memleketi Kayseri' den getirmişti. Böbrek rahatsızlığı için kullanıldığını biliyordum.Ama araştırınca bir çok rahatsızlığa da iyi geldiğini gördüm...:) Bunu da sizlerle paylaşmak istedim. Garip bir tadı var, sanki turşu suyu gibi gibi...

GİLABURU BİTKİSİ
Kayseri ve çevresinde sıklıkla yetişen ve üzüm meyvesini andıran, 30-40 meyve tanesi bir salkım oluşturan gilaburu, Kayseri ve çevresinde “gilaburu, gilebolu, gilaboru, gilabı, giraoğlu”, Konya’da “giligili, gilaboru veya giraboğulu”, Sivas ve Yozgat’ta “gilaburu, girabolu, geleboru”, Tunceli’de “dağdağan, dağdığan, geleboru, gilabada ve gildar” adıyla biliniyor.

Ağaçtan sonbaharda toplanan gilaburu meyvesi, su dolu bir kapta bir süre salamura yapılarak bekletildikten sonra suyu sıkılarak veya taneleri yenilerek tüketiliyor.

Bazı meyve suyu fabrikaları ise gilaburu suyunu şişeleyerek piyasaya sürüyor. (ntvmsnbc)

21. yüzyıl ile birlikte yeniden keşfedilen alternatif tıp ile Gilaburu’da (vibirnum opulus) yeniden keşfedilmeye başlanmış.

Türkiye’de İç Anadolu’ nun çeşitli yerlerinde yetiştirilen "Gilaburu" meyvesi başta böbrek taşı, böbrek tembelliği, böbrek kistleri, idrar yolu rahatsızlıkları, prostat, hiper tansiyon ve kadın hastalıklarının tedavisi olmak üzere çeşitli hastalıklara karşı yüzyıllardır yöresel ve kültürel görenek olarak uygulanmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Bu tespit ülkemiz için olduğu kadar dünya içinde haklı ve yerinde bir tespittir.

ABD ilaç departmanı olan United States Pharmacopoeia taradından birkaç yıl çnce onaylanan bu madde sıvı özüt, bileşik tentür ve bileşik iksir formlarında üretilmekte her tür sinirsel rahatsızlık ve halsizlik durumu efektif olmak üzere her tür kramp, spazm, nöber ve tetanozda ayrıca kalp rahatsızlığı çarpıntı ve romatizmaya karşı başarıyla kullanılmaktadır.

Gilaburu'nun Latince adı (Vibirnum Opulus-Guelder Rose)'dur.

İçinde; reçine, vibirnum, valerianic vsit, organik asitler, tanin, salicosides, saponins etken maddeleri bulunmakatadır.

Birçok hastalığın tedavisinde ve hastalıklardan korunmada kullanılmaktadır.

İşte "Gilaburu"nun faydalı olduğu hastalıklar

KALP – TANSİYON: Gilaburu yatıştırıcı, damar genişliği düzenleyici, iskelet ve kas rahatlatıcı, kalp güçlendiri etkiye sahiptir. Kas gerilimini azaltır ve spazmları engeller.

Hipertansiyonda Cardiovascular sistemini rahatlatır ve tansiyon rahatsızlığından kaynaklanan kabızlığı engeller.

Harici kullanımda kramp ve kas gerilmesini rahatlatır Bazı migren vakalarında da yardımcı olabilir.

İDRAR YOLU HASTALIKLARI: İdrar kanalındaki iltihaplanmaları temizler.

İdrar kanalındaki daralma ve boğumları açar, idrar zorluğu ve yanmalarına karşıda son derece etkili ve tedavi edicidir.

PROSTAT: Gilaburu, idrar kanalındaki genişletme özelliği ile mesanenin bir seferde ve kolaylıkla boşalmasını sağlar.

Gece ve gündüz sık tuvalete çıkmayı azaltır. Hasta ilk kullandığından itibaren faydasını hissetmeye başlar.

KADIN HASTALIKLARI: Adet zorluğu ve düzensizliğine karşı çok etkilidir. Spesifik olarak; kramp, yumurtalık ve rahim kası rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Rahimi rahatlatır.

Böylece adet görme krampları sona erer ve menstursyondan kaynaklanan ağrıları azaltır.

Düşük durumu ve tehlikesinde kullanılır. Damar genişliği düzenlenmesinden dolayı adet dönemlerinde aşırı kan kaybını ve menapozdaki kanamaları azaltır.

BÖBREK/ BÖBREK TAŞI: Böbrek taşlarının bütün cinsleri; aslıları itibariyle suda çözünmeyen kalsiyum tuzu olup bu tuz oluşumunu yerinde eritecek bir ilaç bulunmadığından dolayı lazer, ses dalgası vs. gibi yollarla böbrek taşı fiziksel olarak parçalanıp yerinden oynatılarak düşürülmeye çalışılmaktadır. (Diğer bir yöntem açık operasyondur.) Ve bu yöntemler hastaya aşırı ağrı sancı vermenin yanında kalıcı yan tesirleri olan yöntemlerdir.

Gilaburu ise böbrek taşını, diğer usullerde (lazer vs.) olduğu gibi; fiziksel parçalanma yöntemi ile değil kimyasal çözünme ile yok ettiğinden dolayı ne taş çözünürken ne de idrar ile birlikte atılırken hasta ağrı sancı hissetmez.

Taşın oluşum süreci tersine işleyerek, taş tamamen erir ve idrar ile birlikte kimyasal madde olarak atılır.

1 kür: (15 Lt.) Gilaburu 1 hafta içerisinde 6 - 8 mm böbrek taşını eritebilmektedir.

Taş 8 mm’ den büyük ise her 8 mm için bir kür düşünülmelidir. Gilaburu ayrıca böbrek tembelliğine ve bazı cins böbrek kistlerine de iyi gelmektedir.

NOT: Sertliğinden dolayı lazerin de kıramadığı kristalize cins böbrek taşını Gilaburu da eritemeyebilir. Bu cins taş ile karşılaşma riskiniz % 1- 2 civarındadır.

HAZIRLANIŞI ve KULLANILIŞI

Su içerisinden alınan Gilaburu bir süzgeç veya kevgir üzerinde ezilir.

Meyvenin çıkan suyuna kendisi kadar normal içme suyu ilave edilir ve bu karışım sıkıldığından itibaren 24 saat içinde hasta tarafından içilir.

Tadı hafif ekşi olan Gilaburunun mümkün olduğu kadar bu haliyle içilmesi tavsiye edilir.

Buna rağmen hasta içmekte güçlük çekiyor ise mümkün olduğu kadar az olmak kaydı ile karışım şeker ile tatlandırılabilir.

DİKKAT !

  • *Hastanın 24 saat içerisinde tüketebileceği sıvı bir seferde hazırlanmalıdır. Diğer deyişle hazırlanan sıvı mutlaka 24 saat içinde tüketilmelidir.
  • *Hazırlanan sıvı hasta tarafından aç olarak tüketilmelidir.
  • *Gerek meyve gerekse sıkılarak hazırlanmış sıvı sıcaktan ve direkt gün ışığından korunmalı serin bir yerde saklanmalıdır.
  • *Gilaburu kullanımı zamanla yayılmamalı olabildiğince yoğun kullanılmalıdır.
  • *Günde en az 1 kg. Gilaburu ezilerek suyu yukarıda anlatıldığı şekliyle hazırlanıp kullanılmalıdır.
  • *Bekleyen meyve mutlaka su içinde ve serin yerde muhafaza edilmelidir.
  • *Kevgirde ezilerek elde edilen Gilaburu öz suyuna mutlaka 1/1 ölçüde su katılmalıdır.
  • *Gilaburunun bugüne kadar hiçbir yan tesiri tespit edilmemiştir.
  • *Gilaburu ilaç değildir.

http://www.gidahareketi.org/Gilaburu bilgiler sitesinden alıntıdır. Resim bana aittir. :)))

21 Nisan 2011

MAKARON ( MACARONS)


Özgülün tarifleri bloguna bakarken gözüme ilişmişti.Uzuuunnn yapacaklar listeme almıştım.Açık söyleyeyim okurken gözüm korkmuştu.Ama yapmaya başlarken" ne kadar da kolaymış" dedim. Ama gramajı tutturma konusunda kötüyüm :((... bu ikinci denemem aslında.İlkinde fotoğrafını çekememiştim. Arkadaşlarım ard arda tarif isteyince tekrar yapıp eklemek istedim. Teşekkürler Özgülüntarifleri :))) Ellerine sağlık.
Gelelim tarife ;

MAKARON
3 buyuk yumurta beyazi
2,5 corba kasigi toz seker
6 yemek kasigi dolusu badem tozu ( fındık tozu kullandım )
12 corba kasigi dolusu pudra şekeri
2 yemek kaşığı kakao ( istenirse gıda boyası )

KREMASI;
Hazır pasta kreması
Üzerinde yazıldığı gibi hazırlanır.

Yumurta aklarını mikser kopurtmeye baslayin, kopurmeye basladıgında toz sekeri azar azar ilave edin.Beze kivaminda bir krema elde edilir.
Diger tarafta pudra sekeri ve badem ( fındık ) ununu bir ogutucude iyice birbirine karisincaya kadar inceltin. (İlk denemem de bademle fındığı karıştırmıştım).
Elde ettiginiz bu karisimi spatula ile yumurta akina karistirin.(Bu islemi yaparken cok hizli olmayin.).İstenilen kivam; hamurun hafif sakız gibi olması, spatulanızın üstünde öbek halinde kalması, biraz da zorlanarak üstünden düşmesi olmalıdır.
 Kakao veya istenirse gıda boyası ilave edilir.
Yağlı kağıt kaplanmış tepsiye yuvarlak olacak şekilde sıkma torbasi ile koyun ( akıcı oluyor biraz dikkat..) , 2cm’lik araliklarla makaronları yerlestiriyorsunuz.
 Bu şekilde 1 saatte yakın bekletin.
Sonra 150 derece onceden isitilmis firinda 10-12 dakika pisirin. İyice soguduktan sonra makaronlari yagli kagittan ayırın.
Diğer taraftan hazırladığınız pasta kreması ile makaron kapaklarini birbirine yapıştırın.Buzdolabinda bekletin.
Afiyet olsun..

SEÇENEK:
Krema yerine benmari usulu eritilmiş çikolata da kullanılabilir.

KOLAY BÖREK


Aslında buna tavada börekte diyebilirsiniz, lavaş böreği de... Nasıl derseniz :))) Benim çocuklar çok beğendiler.Her sabah kahvaltılarına ister oldular....:)) Yapması ise oldukça kolay...

MALZEMELER:
1 paket Lavaş bunu içinde 4 tanesini kullanıyorsunuz 20 tane var paketlerde...
Yarım çay bardağı süt
Yarım çay bardağı sıvıyağ
1 yumurta

İç Malzemesi :
Böreklik Peynir
Sosis Küçük küçük doğranmış..
İsterseniz başka malzemelerle çeşitlendirebilirsiniz...

Tavanın içini az sıvıyağla yağlayın. Süt,yumurta,sıvıyağ derin bir kasede karıştırılır. Bir adet lavaşı tavaya yerleştirin. Üzerine sıvı karşımı azar azar dökün.Üstüne ikinci lavaşı koyun. Hazırladığınız iç malzemeyi yerleştirin.Üçüncü lavaşı koyun tekrar sıvı karışım azar azar dökün.Dördüncü lavaşıda koyduktan sonra bir kapak kapatın.Tavanın altını kısık olarak açın. Kapak yardımıyla alt üst ederek pişirin.

Afiyet Olsun.

04 Nisan 2011

Nazım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları'ndan Onbir Tablo adlı sunumu ile Rüştü ASYALI


01 Nisan 2011 Cuma günü İzmir' de "Nazım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları'ndan Onbir Tablo" adlı sunumu gelen Rüştü ASYALI' yı izledim. Cem İDİZ'in piyanosu ile resital havasında geçti. Cem İDİZ bestesi ve piyanosuyla " onbir tablo"nun anlatımına eşlik ediyor.
İki bölüm halinde tam 1 saat 50 dakika performansı ile iki üstat da harikaydı...

Soluğumuzu tutup "on bir tablo"nun hikayesini dinledik...Nazım' ın anlatımıyla...Rüştü ASYALI, yerinden kalkmadan sadece ses ve mimikleri ile bize bu kadar zamanı nasıl geçirtti bilmiyorum :) Anlatımıyla bizim hayalimizde oluşturduğumuz karekterler nasıl bağdaştı bilmiyorum.Büyük sanatçı olmak bu herhalde. Söyleyecek o kadar çok şey var, söyleyecek başka da bir şey yok!
Oyun ya da sunum o kadar akıcıydı ki,kitlenmiş vaziyette izlediğimi biliyorum...Ama yanımdaki genç için aynı şeyi söyleyemem.Sıkıldı,hatta uyudu :) bir ara horlayacak zannettim :) Uyandırdım!
O geceyi ölümsüzleştirmek için fotoğraf çektirmek isteğimizi ise yerine getirdi,sağolsun. Bu arada kırmızı kazaklı olan benim :)

Oyunla İlgili Detaylar

Sevgilerimle...

01 Nisan 2011

PUF PASTA


 

Bu tarifi portakal ağacında görmüştüm.Görüntüsü muhteşemdi. Denedim ve tadını da çok beğendim.Ellerine sağlık diyorum Portakal ağacı :)) Aynen aktarıyorum..

Keki:
  • 4 yumurta
  • 2 su bardağı şeker
  • 2 çorba kaşığı kakao
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 2 su bardağı un
  • kabartma tozu
  • vanilya
Kreması:
  • 75 gr. tereyağı
  • yarım su bardağı un
  • yarım kaşık nişasta
  • 1 su bardağından biraz eksik şeker
  • 1 paket vanilin
  • yarım litre süt
Ayrıca:
  • muz
  • soğuk süt
Hazırlanması:
  1. Öncelikle keki hazırlayıp 175C fırında pişirin.
  2. Kek pişerken kremayı hazırlayın: Margarin, un ve nişastayı, unun kokusu çıkana kadar kavurun. Kalan malzemeleri ekleyip krema kıvamına gelene kadar karıştırıp soğutun.
  3. Kek pişince hafif soğutup çay bardağıyla kesin. Artan kısımları blenderla ufalayın ve geniş bir kaseye alın.
  4. Kestiğiniz dairelerden birini alıp soğuk süte batırın. Üzerine bir parça muz dilimi ve 1 tatlı kaşığı krema koyun. Bu halde ufalanmış keklerin olduğu kasenin içine yerleştirip kremanın etrafını elinizle bastırarak kek parçalarıyla kapatın. Elinize alıp avucunuzla biraz daha düzeltin. Aynı işlemi tüm daireler için tekrarlayın.
Ben su bardağı ile kestim. Ama çay bardağı ile kessem daha iyi olacakmış. Bir dahaki sefere öyle yapacağım. Ben büyük fırın tepsisinde pişirdim. Su bardağı ile kesmeme rağmen çok sayıda kekler oldu. Sanırım 20 civarı :)
Bir dahaki yaptığım da çay bardağı kullandım.Fotoğrafı güncelledim.




Afiyet olsun.

YEŞİL MERCİMEKLİ ERİŞTE ÇORBASI

Yeşil mercimeği gördüğümde,bir dönem televizyonlarda tarif veren beslenme uzmanı teyze (!) aklıma gelir...Envari çeşit mercimekli tarifler verirdi.O sene çoktu galiba :))
Bu çorbayı çok sıkça olması da yaparım.O teyzeye (! ) rağmen severim. :)

Malzemeleri de...
  • 1 kase yeşil mercimek
  • yarım kase kadar erişte
  • Biber ve domates salçası
  • 1 adet kuru soğan
  • Tuz,karabiber
  • Sıvıyağ
Yeşil mercimekler yıkanır.Tencereye sıvıyağ konur.Yemeklik doğranmış kurusoğan eklenir ve pembeleşinceye kadar kavrulur.Bir yemek kaşığı domates salçası ve yemek kaşığının ucuyla biber salçası konur ve bir iki çevirdikten sonra 2 bardak kadar su konur,kaynatılır.Mercimek eklenir ( su az gelirse bu arada eklenir.) Mercimeklerin pişmesine yakın erişte eklenir.Tuz ve karabiber konur.Sıcacık servis yapılır.
Afiyet olsun.